Kosice 

İlk iş günümden iki gün önce yani pazar günü bir daha fırsatımız olmaz diye Kosice'yi gezelim dedik. Kosice Slovakya'nın ikinci en büyük şehri. Arkadaşın söylediğine göre Bratislava'dan güzeldi ama katılmıyorum. Fakat Bratislava'dan bakımlıydı. Kosice'ye buradaki Türk Erasmuslu arkadaş ve Amerikan ile gittik.

Tren yolculuğumuz 3 saat sürdü. Önce Aupark'a girdik. Aupark içinde ekranda şehrin tüm turistik yerlerini gösteren bir kroki vardı, fotoğrafını çektik işimize yarar diye.



Fakat zaten tüm turistik yerler aynı yerde toplanmış olduğu için çok da bir şey farkettiğini söyleyemeyeceğim.

Sonra çıktık yemek katına yemek yiyelim dedik. Üzerinde İstanbul kebap yazan ve Tunuslu bir abinin çalıştığı bir yerden tavuk döner yedik. 

Arkadaşım biraz sıkı olduğu için önce "Bu et helal mi?" diye sordu. Aslında sormak istediği helal kesim mi? Ama dönerci eleman, helal kesim ne biliyor mu bilmiyorum, dönerde domuz var mı diye soruyoruz falan sandı sanırım, epey gurur yaptı. Değil lan değil ben de Arap değil Japon'um zaten burada tadında cevaplar verdi, atar yaptı bildiğin. Ben dedim arkadaşa Suşi yemeye gidelim diye. Bu sefer de "He canım suşi yiyin bu tavuk haram suşi değil zaten he." gibi bir cevap verdi. "Oğlum görmüyonuz mu lan tavuk yemekleri hep." diye üstteki menüyü gösterdi. Böyle komik bir enstantene yaşadık. Sonra nerelisiniz napıyorsunuz falan diye kısa bir muhabbetle tavuk döner + ayranımızı aldık. Amerikalı arkadaş yemeğe bakıp "oğlum burada yiyecek var la" diyip yemeği (daha doğrusu salatalı kısmı) yarım bıraktı. Biz obür Türkler olarak sildik süpürdük tabakları tabii, sonra Amerikalı, Erasmusçu arkadaşa dönüp "Nası bitirdin la öyle, enerji nereye gitti???" diye sordu kahkaha atarak, çünkü Erasmusçu arkadaş epey sıskaydı. 

Bir tane yer altı müzesine girdik. Ortaçağda şehrin girişiymiş. 


Bizimkiler burayı da es geçmemişler:


Şehrin ortasındaki bu kilise de pek güzel diyeceğim de, ne yalan söyleyeyim Kosice'den sonra gittiğim şehirlerde daha güzellerini gördüm. Yine de bu küçük şehir için epey heybetli.



Bir de şöyle bir çapel var:



Buradan sonra şehri gezmeyi bırakıp şu havaalanının oradaki havacılık müzesine gidelim dedik. (Arkadaşım havacılık okuyordu onun ilgisi vardı.) Gittik. Bir sürü uçak ve helikopterle fotoğraf çekindik :) Giriş ücretsizdi ve içeride epey malzeme vardı. Normal uçakların dışında Da Vinci'nin kullandığı gibi değişik aletler de vardı.

Bir sürü uçak fotoğrafı var ama hangisi değerli veya çekmeye değerdi bilmiyorum, göze hoş gelenleri çektim ben, arkadaşım havacılık okuyordu bu yüzden onun ilgisini çekiyordu. Birkaç fotoğraf (çok da bir şey çekmedim):









Pikaçu:



Raichu:




Kosice güneşli güzel bir günde gidip çeşmenin başında simit yenilecek, aynı zamanda her Slovak şehri gibi "Avrupa'da ucuza eğlenilebilecek" bir şehir (imiş, biz eğlenemeyip akşam olmadan trenle geri döndük). Budapeşte'den gidiş 4 saatmiş.